Datça Bademinin Lezzeti nereden geliyor?
Datça’daki 82 badem türü de erkencidir ve Datça iklimine tamamıyla uyum sağlamıştır. Bazı türler Aralık ayında çok erken çiçek açmaya başlarlar diğerleri de en geç Şubat ortasına kadar açarlar. Bu sayede ağaçlar, en çok su ve besine ihtiyaç duydukları badem tanelerinin gelişimi döneminde bahar yağmurlarından faydalanırlar. Haziran ayına geldiğimizde, yağmurlar kesildiğinde badem tanelerinin %90’ı oluşumunu tamamlamış olur.
Dünyanın geri kalan bölgelerindeki türler genellikle Mart sonrasında çiçek açarlar ve yaz boyu sulamaya ihtiyaç duyarlar. Datça bademleri Datça dışında yetiştirildiklerinde verim vermezler, çünkü erkenci karakterleri sebebiyle çiçekleri dona yakalanırlar. Yani tamamen Datça’ya uyum sağlamış yerel türlerdir.
Ağaçlar yaz döneminde yer altındaki su ve nemi çok derin kökleri ve çiftçilerin bu nemi korumak için uyguladıkları yöntemler sayesinde kullanır ve gelişimlerine devam ederler. Bir sonraki senenin meyve dallarını ve gözlerini oluştururlar.
Tertemiz yağmur suları havada geçirdikleri sürede kazandıkları azotla yüklüdürler. Böylece ağaçlar için sadece su değil aynı zamanda en temiz ve zengin gübre deposudurlar. Datça bademleri doğanın sunduğu bu en temiz su ve gübre ile beslenirler. Öte taraftan, sulu tarımda yetişen ağaçlar derine kök atmazlar, sulamayla birlikte verilen gübreye bağımlıdırlar. Sürekli suni gübre ve toprağı verimsizleştiren yeraltı sularıyla beslenirler.
Susuz tarımla yetişen ağaçlar derin kök attıkları için toprağı 3-4 kat daha fazla kullanırlar. 15 metre derinliklere kadar topraktaki besinlerden faydalanırlar. Mesela, 1 dönümlük tarlayı 5 dönüm gibi kullanırlar. Böylece çok daha zengin mineral ve besinleri alabilirler. Suni gübre ile asla verilemeyecek çeşitte besin, enzim ve minerallere ulaşırlar.
Böylece, tertemiz azot yüklü yağmur suları ve derin kökler sayesinde çok zengin mineral ve besinlerle büyüyen Datça bademleri tüm dünyaya nam salmış lezzetlerini kazanırlar. 82 çeşidin de birbirinden farklı tatları, besin değerleri ve şekilleri vardır.
Hazırlayan: Yasin Kolaşin – Tarım Ekonomisti